bugün
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti9
- erdoğan'dan sonraki başkan15
- ismail kartal13
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı55
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- yazarların en rum özelliği20
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur12
- cengiz ünder'in bıyığı8
- uludağ sözlük discord grubu8
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- sexting haram mıdır17
- anın görüntüsü18
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- altıncı filoya karşı namaz kılmak10
- manyak olmaya karar verdim9
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- arda güler14
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu34
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız8
- yeşil gözlü erkek22
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması34
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
entry'ler (617)
modern dünyanın getirdiğidir.
meselenin kökenine inelim. ilkel dönemlerde yaşayan insanlar -ilkel insanlar- bu olgunun sujeleriydi aslında, zira o insanların her biri farklı bir alanda uzmanlaşmışlardı. kimisi avcılık kimisi toplayıcılık kimisi ev işi yapardı. artık zamanla insan ırkının medenileşmesiyle beraber tek bir uzmanlık alanı da yavaş yavaş kaybolmaya başladı ve insanlık en parlak dönemlerine girmiş oldu. filozoflar bürokrat oldu, matematikçiler astrolog oldu, hekimler fizikçi oldu. platon 'uzmanlaşma köreltir' derken bunu kastediyordu. zira yine bu iddiamızı sabri f. ülgener'in şu sözüyle daha iyi temellendirebiliriz: 'sade iktisatçı olmak iyi iktisatçı olmak demek değildir.' ortaçağın hangi güzide insanına bakarsanız bakın hepsi birden fazla alanda uzmanlaşmıştı ve insanlık o dönemlerde en parlak dönemini yaşadı. modern dünyaya bakarsak tekrardan ilkelliğe doğru bir dönüş olduğunu fark ediyoruz. günümüz insanı artık sade bir iktisatçı sade bi edebiyatçı sade bir hukukçu sade bir x vs. ve bu durumun menfi neticeleri çok fazla mesela insanlar artık bilmedikleri konularda her türkü ahkamı kesebiliyor. oysa bilen insan cehaletle konuşmaz. alimse konuşacak birisi, cahilse susacak. ama hakikat konuşup hakikat susacak.
meselenin kökenine inelim. ilkel dönemlerde yaşayan insanlar -ilkel insanlar- bu olgunun sujeleriydi aslında, zira o insanların her biri farklı bir alanda uzmanlaşmışlardı. kimisi avcılık kimisi toplayıcılık kimisi ev işi yapardı. artık zamanla insan ırkının medenileşmesiyle beraber tek bir uzmanlık alanı da yavaş yavaş kaybolmaya başladı ve insanlık en parlak dönemlerine girmiş oldu. filozoflar bürokrat oldu, matematikçiler astrolog oldu, hekimler fizikçi oldu. platon 'uzmanlaşma köreltir' derken bunu kastediyordu. zira yine bu iddiamızı sabri f. ülgener'in şu sözüyle daha iyi temellendirebiliriz: 'sade iktisatçı olmak iyi iktisatçı olmak demek değildir.' ortaçağın hangi güzide insanına bakarsanız bakın hepsi birden fazla alanda uzmanlaşmıştı ve insanlık o dönemlerde en parlak dönemini yaşadı. modern dünyaya bakarsak tekrardan ilkelliğe doğru bir dönüş olduğunu fark ediyoruz. günümüz insanı artık sade bir iktisatçı sade bi edebiyatçı sade bir hukukçu sade bir x vs. ve bu durumun menfi neticeleri çok fazla mesela insanlar artık bilmedikleri konularda her türkü ahkamı kesebiliyor. oysa bilen insan cehaletle konuşmaz. alimse konuşacak birisi, cahilse susacak. ama hakikat konuşup hakikat susacak.
Bir red kabul yahut iddia söz konusu olduğu zaman bunun tatmin edebilir olması için ilk önce metodolojik zeminin hazırlanması gerekir. ilk önce Mezhepler nedir nasıl ortaya çıkmıştır farklılıkları ve benzerlikleri nedir sorularına cevap bulmak lazım gelir ki bir meselenin ne olduğunu nasıl olduğunu bilmeden yani muhtevasını ve usulünü bilmeden reddetmek kabul etmek yahut gerekçesini koymadan iddia etmek cahil insanın işidir. Modern insana yakışmaz. Dolayısıyla mezhepleri reddetmek için mezhepleri bilmeli farklılıklarını bilmeli bunu ilk yazan insanın dilinden okumalı -asla bir çeviri metnin kendisi değildir- anlayıp usülüne uygun olarak reddi kabulü yapılabilir. Ancak modern dünyada her şeyin hakikatine sahtesinin musallat olmasıyla artık bütün meseleler ayağa avama düşmüş durumda. Modern dünyaya modern insan gerekir. Modern insandan kastım bilip bilmeden her konuda fikir beyan eden insan değil uzmanlaştığı alanda konuşan insandır. Arapça da bu uzmanlığa girer. islam ile ilgili olarak söz konuşmak isteyen zatın Arapça bilmesi kaçınılmazdır bilmek zorundadır.
görsel
Mihrimah.
Mihrimah.
ben merd-i meydan
yani toprağın ve kanın gürzü
güllerin bin yıllık mezarı bendedir
yukardan bakarım efendilerin pusatlarına
insanların bütün sabahlarını merak ederim
gök hırpalanmaktadır merakımdan
ıtır kokan benim yumruklarımdır
benim kavgamdır o, aşk diye tanınan.
yani toprağın ve kanın gürzü
güllerin bin yıllık mezarı bendedir
yukardan bakarım efendilerin pusatlarına
insanların bütün sabahlarını merak ederim
gök hırpalanmaktadır merakımdan
ıtır kokan benim yumruklarımdır
benim kavgamdır o, aşk diye tanınan.
barolar birliğinin hazırladığı, türkiye'nin en iyi hukuk fakülteleri sıralamasında büyük bir puan farkıyla birinci olmuş fakültedir.
http://www.barobirlik.org.tr/Detay.aspx?ID=77841
yıllardır süregelen gelenekçi eğitim anlayışıyla sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.
http://www.barobirlik.org.tr/Detay.aspx?ID=77841
yıllardır süregelen gelenekçi eğitim anlayışıyla sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.
uzun bir aradan sonra sözlüğe girince ortama ayak uyduramadığım an.
yaşamak bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
şahsi kanaatimce yobazlık denilen kavramı dar manasıyla ele alıp 'körü körüne bağlanmak' olarak tanımlarsak bu tanımlama neticesinde yobazlığı sadece dini inanç ve müesseselere ait olmadığını fark edebiliriz. zira bugün kesinlik kazanmamış bilimsel verileri dahi arkasını gerekçesini düşünmeden sorgulamadan inanıyoruz.
mesela nasa'nın bugün bize şurada şöyle bir gezegen buldum demesiyle bütün insanlık orada öyle bir gezegenin varlığını tereddütsüz kabul etmiş oluyor. bu da bizi aslında körü körüne bağlanmak olan yobazlığa çıkarıyor. yani bir bilim yobazlığı.
bunu sadece bilim özelinden değil de çok çeşitli alanlarda da görmek mümkündür. bir müslümana yobaz diye hitap eden zat farkında olmayarak kendisi de bir yobazlığa düşmüş oluyor. çünkü onun beyninde oluşturduğu bu kategoriye giren her müslüman yobaz oluyor ve bu kategoriler de onu yobazlığa sürüklüyor. aynı şekilde hürriyet isteyenlerin de istedikleri şeyin aslında nasıl bir şey ve ne olduğunu bilmemesi ve dolayısıyla sadece istemesi onu bir hürriyet yobazı haline dönüştürüyor.
sağcımız solcumuz vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti açık fikirli olmadığından bundan daha ziyade merhametli olmadığından muhatabına inat olsun diye yahut muhatabını sevmediğinden önyargılı bir tavır ile hareket ederek inandıklarını savunurken yobazlığa düşüyor. çünkü onun tek amacı muhatabını yenmek!
oysa kamil insana yakışan tavrın bu olmadığını düşünüyorum. zira bu tavır ve ahval iptidai dönemde çatışan savaşan kavga eden iptidai insanların tavrı ve ahvalidir. modern insan merhametli olmalıdır. modernlik kabukta değil ruhta ve ahlakta biter. ahlaken yükselen ve merhamet eden hafifler ve kemale erer. dolayısıyla merhamet yobazlığın tek panzehiridir.
mesela nasa'nın bugün bize şurada şöyle bir gezegen buldum demesiyle bütün insanlık orada öyle bir gezegenin varlığını tereddütsüz kabul etmiş oluyor. bu da bizi aslında körü körüne bağlanmak olan yobazlığa çıkarıyor. yani bir bilim yobazlığı.
bunu sadece bilim özelinden değil de çok çeşitli alanlarda da görmek mümkündür. bir müslümana yobaz diye hitap eden zat farkında olmayarak kendisi de bir yobazlığa düşmüş oluyor. çünkü onun beyninde oluşturduğu bu kategoriye giren her müslüman yobaz oluyor ve bu kategoriler de onu yobazlığa sürüklüyor. aynı şekilde hürriyet isteyenlerin de istedikleri şeyin aslında nasıl bir şey ve ne olduğunu bilmemesi ve dolayısıyla sadece istemesi onu bir hürriyet yobazı haline dönüştürüyor.
sağcımız solcumuz vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti açık fikirli olmadığından bundan daha ziyade merhametli olmadığından muhatabına inat olsun diye yahut muhatabını sevmediğinden önyargılı bir tavır ile hareket ederek inandıklarını savunurken yobazlığa düşüyor. çünkü onun tek amacı muhatabını yenmek!
oysa kamil insana yakışan tavrın bu olmadığını düşünüyorum. zira bu tavır ve ahval iptidai dönemde çatışan savaşan kavga eden iptidai insanların tavrı ve ahvalidir. modern insan merhametli olmalıdır. modernlik kabukta değil ruhta ve ahlakta biter. ahlaken yükselen ve merhamet eden hafifler ve kemale erer. dolayısıyla merhamet yobazlığın tek panzehiridir.
zamanında bir yıl yaşamış olduğum mahal. çok önceden şahsına münhasır olan bu mahal istanbul'un aslında küçük bir prototipi. zira her memleketten insan buraya gelmiş yerleşmiş ve uyum içinde yaşamayı becermiş. fakat zamanla bu kalitesini kaybedip gettolaşmış ve ahlak seviyesi düşmüştür. eski cumbalı zadegan sınıfı evleri şimdi artık sokak lambası olmayan gecekondulara dönüşmüş vaziyette.
bozacısına da değinecek olursam eğer ilk başta yenildiğinde pek anlam ifade etmeyen bu içecek ikinci üçüncü denemeden sonra -leblebili olacak şekilde- bağımlılık yapmasa da yenilebilir bir şey olduğunu fark ettiriyor. kış günleri hazine'den daha fazla para basan bu darphanenin karşısındaki leblebiciden buram buram leblebi kokusu gelir. fakat ne hikmettir ki bu leblebinin sadece kokusu güzel.
bozacısına da değinecek olursam eğer ilk başta yenildiğinde pek anlam ifade etmeyen bu içecek ikinci üçüncü denemeden sonra -leblebili olacak şekilde- bağımlılık yapmasa da yenilebilir bir şey olduğunu fark ettiriyor. kış günleri hazine'den daha fazla para basan bu darphanenin karşısındaki leblebiciden buram buram leblebi kokusu gelir. fakat ne hikmettir ki bu leblebinin sadece kokusu güzel.
görsel
86v'den fevzipaşa manzarası.
86v'den fevzipaşa manzarası.
görsel
şehzadebaşı'ndan sa.
şehzadebaşı'ndan sa.
e11 varken pişmanlıktır.
budizmin hangi millete ait bir din olduğunu bilmeyen dangalak beyanı.
nispeten doğru yazar beyanıdır. fakat yazarın unuttuğu veya bilmediği bir şey vardır o da islamiyetten önceki türk toplumlarının ahvalidir. zira islamdan önce türkler sağa sola habala hübele giren medeniyet ve kutsal değerlere itibar etmeyen insanlardır. islamiyetle beraber türkler medenileşmiş gayet uygar akıllı ve makul insanlar olup dış politikasının temelini artık kutsal değerleri tebliğ eden cihat anlayışı oluşturmuştur.
görsel
havalimanından sa.
havalimanından sa.
adalet bir eşitlik düşüncesidir.
(bkz: yasemin ışıktaç)
(bkz: yasemin ışıktaç)
kötü yorumladığı şarkı varmış gibi dedirtir.
kemal sunal ve cüneyt arkının filmlerini ezberlemiş ailedir.